top of page
NOMISMA_Kapak.jpg

Bağımsız ve Milli Para Sistemi Nedir?

Para, gücünü doÄŸadan veya doÄŸal yollardan deÄŸil, kanundan (NOMOS) alır.

 

Bu gücü deÄŸiÅŸtirebilmenin kaynağı da yine kanun yapıcılar olduÄŸu için, Aristo parayı NOMÄ°SMA diye adlandırmıştır.

GeleceÄŸin Para Düzeni

Our Servuces

Bağımsız ve Milli Para Sistemi

​

"NOMÄ°SMA"

​

 

Son 15-20 yıllık geliÅŸimleri incelediÄŸimizde önümüzdeki yılların bir çok açıdan paradigma deÄŸiÅŸimlerine gebe ve yeniliklerle dolu olacağını kestirmek pek de zor deÄŸildir.

Dünya her konuda alışılagelmiÅŸ düzeni deÄŸiÅŸtirmek için çabalamaktadır. Bu durum para sistemimiz için de geçerlidir. Ä°ster 2008 benzeri bir Mortgage krizi baÅŸgöstersin, ister borsalar alaÅŸağıya gelsin, ister tahvil piyasası çöksün, ister uluslararası ticaret sekteye uÄŸrasın, ister yeni bir dünya savaşı baÅŸlasın, tüm bunların sonucunda yeni bir para sistemine geçiÅŸ yapılacağı aÅŸikardır. Bu durum tartışmasız bir gerçektir. Dünya bunun sancılarını yaÅŸamaya baÅŸlamıştır.

Günümüz kısmi rezerv bankacılık sistemine dayalı kaydi para üretimi ve borç verme ön ÅŸartıyla iÅŸleyen kullanıma para sürme yapısı artık çevrilememektedir. Dünya para basmak bahanesiyle artık o kadar borca boÄŸulmuÅŸtur ki, gün itibarıyla bırakın borçlarını ödemeyi, faizlerini dahi döndüremez bir noktaya gelmiÅŸtir. Bu aÅŸamadan sonrası ya borçların silinmesi ya da yeni bir sisteme geçilmesi olacaktır. Borçların silinmesine bir çok alacaklı karşı çıkacağı için bugün tüm çabalar bu sistemi kazasız bir ÅŸekilde bir yenisi ile deÄŸiÅŸtirmek yönündedir. Ä°ÅŸte tam bu noktada  Bağımsız ve Milli Para Sistemi’nin asıl amacı devreye girmektedir. Günümüzde olduÄŸu gibi borç vermeye dayalı bir para üretimi içeren kısmi rezerv bankacılığı ve buna baÄŸlı olarak çalışan kaydi para sisteminin de deÄŸiÅŸtirilmesi gerekmektedir. Günümüz sisteminde ticari bankalara tanınan para üretme imtiyazının ortadan kaldırılması ve her ne ÅŸekil veya formatta para üretilecekse, bu paranın sadece devletler ve devlet kurumları tarafından üretilerek kullanıma sürülmesi tekrar inÅŸa edilmelidir. Bu suretle bir taraftan para üretimine dayalı senyoraj gelirleri tamamıyla devletlerin yani milletlerin kasasına girecek, diÄŸer taraftan ise hem ekonomi hem de para sistemi adil bir yapıya kavuÅŸacak. Günümüz ticari bankacılık sektörünün imtiyazları sona erecek ve her sektör gibi ticari bankacılık sektörü de rekabet açısından diÄŸer tüm sektörlerle eÅŸitlenecektir.

Önümüzdeki dönemde bizi bekleyen para sistemindeki reformun tekrar halihazırda uygulanan kısmi rezerv bankacılık sistemine dayalı kaydi para üretiminin üzerine inÅŸa edilmemesi gerekmektedir. Aksi takdirde topluma ve devletlere yönelik bu kitapta anlattığım tüm dezavantajlar devam edecektir.

Burada en önemli rol devletlere düÅŸmektedir. Devletler vatandaÅŸlarına karşı taşıdıkları sorumluluk gereÄŸi kısmi rezerv bankacılık sistemine dayalı kaydi para üretiminin yaÅŸattığı sorunlardan da ders almış olarak Bağımsız ve Milli Para Sistemi’ni baz alan bir yapıyı kurmalıdırlar. Çünkü ancak bu durumda devletler tekrar kendi ülkelerindeki para sistemine hükmedebilir bir pozisyona gelecek ve ekonomilerini çok daha efektif yönetebileceklerdir.

Vergi artışları, ek tasarruf paketleri, enflasyon gibi riskler olmaksızın ve sokaktaki vatandaÅŸ günlük hayatında en ufak bir deÄŸiÅŸikliÄŸe maruz bırakılmaksızın hayata geçirilebilecek olan Bağımsız ve Milli Para Sistemi neticesinde devletlerin sırtlarında taşıdıkları borç yükü azaldıkça, bütçeleri rahatlayacak ve bu durum ise ilgili ülke vatandaÅŸlarına daha fazla refah, zenginlik ve hizmet olarak geri dönecektir. Tüm bunların sonucu olarak vatandaÅŸtan alınan vergiler dahi azaltılabilecektir.

Bu noktada dünya para sisteminin Amerikan Doları’na dayalı hegemonyasının devam edip etmemesinden, Euro’nun geleceÄŸi pozisyondan, Çin para birimi Yuan’nın uluslararası para kullanımında oluÅŸturacağı ağırlıktan veya kripto paraların önümüzdeki süreçte üstlenecekleri rolden bağımsız olarak ifade etmek istediÄŸim en temek nokta ÅŸudur:

Hangi para birimi veya para formu (banknot, madeni, elektronik, kripto vs) olursa olsun, kullanılması gereken para düzeni Bağımsız ve Milli Para Sistemi kriterlerini ve beklentilerini karşılayacak bir yapı olmalıdır ki bu oluÅŸumdan ‘’millet’’ karlı çıksın. Para tekrar ticari bankaların veya banka sahiplerinin hegamonyasına girmesin ve onların üzerinde hak iddia ettikleri varlıkları olmasın. Dolayısıyla kazanan ‘’millet’’ olsun. Bu da zaten demokratik olan ve halkının çıkarlarını ön plana koyan her devletin gözetmesi gereken en birincil meseledir.

Bu kitapta da açıkladığım gibi, para çok önemli bir olgudur. Para ekonominin temelidir. Paranın doÄŸru kurgulanmadığı ekonomiler, statik hesabı yanlış yapılmış binalar gibidirler. Eninde sonunda yıkılırlar. Para, vücudumuzdaki kan gibi, ekonomilerin de kanıdır. DiÄŸer bir taraftan bakıldığında para, ülkelerin ‘’milli’’ bir deÄŸeridir. Bu deÄŸer özelleÅŸtirilemez, bireyselleÅŸtirilemez, hükümetleÅŸtirilemez. Paraya dayalı her türlü sistem ve kurgu ülkelerin milli çıkarları noktasında deÄŸerlendirilmeli ve önemsenmelidir. Aksi taktirde aynı günümüz para ve bankacılık sisteminde olduÄŸu gibi, kimseler fark etmeden ‘’milli’’ bir öge olan ülke parası ‘’ticari bankaların parası’’ statüsüne bürünüvermiÅŸ ve ülkelerin Merkez bankaları tarafından yönetilemez veya yönlendirilemez bir hale gelmiÅŸ. Bu durum engellenmelidir.

Sonuç olarak her ülke sınırlarına sahip çıktığı gibi para sistemine de sahip çıkmalı ve onu nesillerden nesilllere taşıyabilmelidir.

Contact

Dr. ArtuÄŸ Çetin Kimdir?

Avusturya’daki Innsbruck Leopold-Franzens Üniversitesi Ä°ÅŸletme Fakültesi “Uluslararası Ä°ÅŸletme&Finans Kontrol, Yatırım&Finansman” Bölümü’nden mezun olan Dr. ArtuÄŸ Çetin, yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı.

 

Doktora tezinde “Avrupa’da yaÅŸayan Türklerin Yatırım ve Tasarruf EÄŸilimleri’’ni inceleyen Dr. Çetin, üniversitede “Stratejik Yönetim ve Liderlik’’ ve “Uluslararası Finans” dersleri verdi.

 

Avusturya Merkez Bankası’nda 2 yıl boyunca “Avrupa’da yaÅŸayan Türklerin tasarruf ve yatırım eÄŸilimlerine nezdinde Avrupa bankalarının ürünlerinin uyumlulukları ve yapmaları gereken deÄŸiÅŸiklikler” konulu bir araÅŸtırma projesinin müdürlüÄŸünü yapan Dr. Çetin, 2003 yılında Avusturya Ticaret Odası’nın ve Avusturya’da yüksek tirajlı bir dergi olan Gewin’in düzenlediÄŸi bir organizasyonda “Genç Ä°ÅŸadamı” ödülünü almıştır.

 

2005 yılında Türkiye’ye dönen Dr. ArtuÄŸ Çetin, uluslararası gayrimenkul yatırımları yapan çok uluslu bir firmanın finans müdürü olarak görev yaptı.

2008 yılından itibaren büyük bir yatırımcı grup olan Prime Development’ın Türkiye’ye yönelik gayrimenkul yatırımlarını gerçekleÅŸtirmek ve bu yatırımlarının uzun vadeli yönetilmesi için çalışan Dr. ArtuÄŸ Çetin, ÅŸirketin Türkiye ve Lüksemburg operasyonlarının yönetiminden sorumlu CEO’dur.

bottom of page